BiZi TaKiP eDiN

koddostu facebook linkleri

10 Aralık 2013 Salı

BEHZAT Ç. ANKARA YANIYOR

Cüneyt Arkın’ın oynadığı“Cemil” filmindekibir sahnede Komiser Cemil "Polisnedir?" sorusunaşöyle cevapverir: "Politikacıların kendiemelleriiçin kullandığıbir sürü mü? Aylığıkarşılığı, özgürlükisteyenlerikovalayan hükümet gücü mü? Yoksa emekçinin karşısında bir iktidarın memuru mu? O, bir haksızlık karşısında halkın suçladığı ilk bahtsız insandır. Aslında o halkın umududur, halkın adalet anlayışıdır. Halk onun kişiliğinde tüm devleti görür. Bir ülkede polis çirkin, kötü oldu mu, o ülkede hiçbir şey güzel olamaz. Bir ülkede halk polisine güvenmedi mi reisicumhuruna da güvenmez.”

YÖNETMEN Serdar AkarOYUNCULAR Erdal Beşikçioğlu, Fatih Artman, Seda Bakan, İnanç Konukçu, Berkan Şal, Nejat İşler, Eray Eserol, Sanem Çelik, Aslı Tandoğan, Serenay Sarıkaya, Sadi Celil CengizYAPIM 2013 Türkiye SÜRE 103 dk. DAĞITIM Tiglon (Adam Film)
 

Sinemamızda onca polisli film varken “Cemil”in fenomen olması aslında anlaşılabilir. Çünkü onu var eden 70’lerin politik ortamıdır. O ortamda Cemil, sivrisineklerle değil, bataklıkla mücadele ederken idealist bir polis olarak da yaşadığı çelişkileri görmemizi ister.

Behzat Ç.’yi var eden, daha doğrusu fenomen haline getiren de bugünün siyasi iklimi. O da Cemil gibi kimsenin adamı değildir ve emniyet teşkilatında adaletin tecelli etmesi için uğraşır. Baskılara karşı direnmesini bilir. Ekibini korur… Ama Cemil gibi idealist değil, anti-kahramandır.
Gerçek demokratik bir ülkede, bu tür ‘arıza’ kurmaca karakterler belli bir ölçüye kadar ilgi görür. Daha doğrusu onun kurmaca bir karakter olduğunun insanlar farkındadır.
Ama bizim gibi polisin siyasi iktidarın enstrümanı haline geldiği ülkelerde, Behzat Ç. gibi kurmaca karakterlerin temsil gücü farklılaşıyor. Tavırları, tutumu tartışmalı olsa da hakkaniyetli tavrı onun ‘sahalarda görmek istenen polis’ olarak algılanmasına neden oluyor.
Açıkçası bu güçlü algı çerçevesinde Behzat Ç.’yi merkezine alan bir hikayeyi anlatmak zor. Siz ne kadar ‘bu anlatılan öykü ve karakterler kurmacadır’ deseniz de hikayede gerçekçi bir atmosfer kurmaya niyetlendiğiz an, seyircinin kafasında kurmaca ile gerçek iç içe geçiyor.

Her şeyden önce yönetmen Serdar Akar, “Behzat Ç. Ankara Yanıyor”da bu zorun altından iyi kalkıyor. Bunu da bu iç içeliği fonksiyonel kullanıp bir avantaja dönüştürerek yapıyor.
Filmde Behzat Ç. ve ekibi İçişleri Bakanı’na düzenlenen suikastı çözmenin peşine düşüyor. Cinayetin politik mi olduğu, yoksa kişisel intikam için mi işlendiği, hikayeye dinamizm getiriyor. Senarist Ercan Mehmet Erdem’in ülke gerçeklerini göz önünde bulundurarak yazdığı senaryodaki, Emniyet’teki kadrolaşma, Gezi Olayları sırasında Ankaralıların direnişi, Suriye’ye silah sevkiyatı gibi detaylar, yan öykü olarak bu dinamizmi besliyor. Böylece hikaye bir polisiyede olması gerektiği gibi girift, sürprizli ve merak uyandırıcı bir kıvam içerisinde akıyor.
Film, diziyi izleyenlerden çok Türkiye iç siyasetini takip edenlerin hafızasındaki sinir uçlarına dokunmayı da iyi beceriyor. Mesela bir operasyon sırasında Behzat Ç. ve ekibine Terörle Mücadele Ekibi’nin biber gazı atması, tamamen Gezi Olayları’na yönelik bir gönderme… Yine medya eleştirisinin dillendirildiği, haber bültenlerinin birdenbire pandaların hayatına merak sarmasıyla ilgili sahneler de…

Ama böylesi zekice kotarılmış bir senaryoda yer alan kimi küfürlü diyaloglar hayatın olağan akışına uygun düşse de kimileri sırıtıyor. Ayrıca, katilin kim olduğunun ortaya çıkmasından sonraki ‘flaşbek’ sahnesi de bir tekrar algısı yaratıyor ve filmin akışını zedeliyor…
Yönetmen olarak Akar, elindeki iyi senaryonun farkında olarak tempolu, güncel iyi bir politik bir polisiye çektiğini söyleyelim. Hızlı ve akıcı kurgu da filmin seviyesini yükseltiyor. Oyuncu yönetimi de etkili. Behzat Ç.’nin has oyuncu kadrosu Erdal Beşikçioğlu, Fatih Artman, Seda Bakan, İnanç Konukçu, Berkan Şal, Nejat İşler, Eray Eserol aslında yıllardan beri aynı karakterleri içselleştirmenin avantajını filmde iyi kullanıyorlar. Bu filmde karşımıza çıkan Sanem Çelik, Aslı Tandoğan, Serenay Sarıkaya ve Sadi Celil Cengiz rol çalmadan ekibe dahil oluyorlar.
Gelgelelim görsel atmosfer yaratma konusunda filmin sıkıntıları var. Daha doğrusu
 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder