Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Bayramoğlu, nedeni belirlenemeyen kulak çınlamasının, dışardan aynı şiddette ses dalgası verilerek tedavi edilebildiğini bildirdi.
NEDENİ KİR YA DA TÜMÖR DEĞİLSE BULUNAMIYOR
Çınlamanın nedenin araştırıldığını anlatan Bayramoğlu, "Sorun diş kulaktaki kir ya da tümör gibi bir nedenden kaynaklanmıyorsa nedeni genellikle bulunamaz. Bu hastalarda 'maskeleme' yöntemiyle olumlu sonuçlar alabiliyoruz. Bu yöntem basit bir kurala dayanıyor. Bir ses dalgası, aynı şiddetteki ses dalgasıyla karşı karşıya gelirse yok olur. Maskeleme yönteminde bunu uyguluyoruz" diye konuştu.
AYNI FREKANS VE ŞİDDETTE BAŞKA BİR SES DİNLETİLİYOR
Bunun için öncelikle hastanın kulağındaki çınlamanın şiddeti ve frekansının ölçüldüğünü, daha sonra hastaya aynı şiddet ve frekansta karşı ses dinletildiğini anlatan Bayramoğlu, "2-3 ay süreyle hastaya müzik eşliğinde bu ses dinletiliyor. Hasta günlük işlerini yaparken 1-2 saat kulaklıkla bu tedaviyi alabiliyor. Böylece kulaktaki çınlamayı başka bir sesle maskelemiş oluyoruz" diye konuştu.
YÜZDE 80-90 BAŞARILI
Maskeleme tedavisinden yüzde 80-90 oranında başarı elde edildiğini kaydeden Bayramoğlu, şu önerileri dile getirdi:
"Kulak çınlaması özellikle çevre sessiz olduğu zaman, gece yatarken, daha rahatsız edicidir. Kulaktaki çınlamaya karşı harhangi bir ses, saatin tıklaması veya bir radyo rahatsızlığı azaltır. Birçok hasta iki istasyon arasında ayarlanmamış radyonun çıkardığı sesi alçak sesle dinlemekten fayda bulduğunu söyler. Bu ses bazı hastalar için çok rahatlatıcı olabilir."
Sesten endişelenilmemesini öneren Bayramoğlu, "Kulak çınlaması sağırlığa ve mental sorunlara yol açmaz. Bu sesler rahatsız edici ama önemsiz bir gerçek olarak kabul edilmeli ve olabildiğince yok sayılmalıdır. Bu çeşit kontrol ya kişinin kendini tembihlemesiyle ya da maskeleme yöntemiyle başarılabilir" dedi.
Maskeleme tedavisinden yüzde 80-90 oranında başarı elde edildiğini kaydeden Bayramoğlu, şu önerileri dile getirdi:
"Kulak çınlaması özellikle çevre sessiz olduğu zaman, gece yatarken, daha rahatsız edicidir. Kulaktaki çınlamaya karşı harhangi bir ses, saatin tıklaması veya bir radyo rahatsızlığı azaltır. Birçok hasta iki istasyon arasında ayarlanmamış radyonun çıkardığı sesi alçak sesle dinlemekten fayda bulduğunu söyler. Bu ses bazı hastalar için çok rahatlatıcı olabilir."
"ÇINLAMAYA ODAKLANMAYIN"
Hastaların kulak çınlamasına odaklanmamalarını isteyen Bayramoğlu, yüksek sesli müziğe maruz kalınmaması, kan basıncının sürekli kontrol ettirilmesi, tuz alımının kısıtlanması, sinir sistemine uyarıcı etkisi olan kahve, kola ve sigaradan uzak durulması, günlük egzersizlerle kan akımının düzenlenmesi, çok yorulmaktan kaçınılmasını ve stres ve gerginliğin en aza indirilmesini tavsiye etti.Sesten endişelenilmemesini öneren Bayramoğlu, "Kulak çınlaması sağırlığa ve mental sorunlara yol açmaz. Bu sesler rahatsız edici ama önemsiz bir gerçek olarak kabul edilmeli ve olabildiğince yok sayılmalıdır. Bu çeşit kontrol ya kişinin kendini tembihlemesiyle ya da maskeleme yöntemiyle başarılabilir" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder